Erkin: Orkestra Müziği - CD

Ulvi Cemal Erkin, 14 Mart 1906 tarihinde İstanbul'da, müzikle içli dışlı olan bir ailede dünyaya gelir, ancak 1913 yılında babasını kaybeder. Bir yıl sonra almaya başladığı piyano dersleri ile müzik hayatında önemli bir yer tutmaya başlar. Galatasaray Lisesi'ndeki eğitimi sırasında, müzik bilgisini daha da arttırır. Gençlik dönemi işgal altındaki İstanbul'da geçse de, Cumhuriyet O'na da olanak tanır ve artan müzik birikimi sayesinde 1925 yılında Millî Eğitim Bakanlığı'nın yurtdışında müzik öğrenimi görecek gençleri seçmek için açtığı sınavı kazanarak, Ekrem Zeki Ün ve Cezmi Erinç ile aynı yıl Paris'e gönderilir. Paris Konservatuvarı'nda ve École Normale de Musique'de, Jean Batalla, Isidor Philipp ve Camile Decreus ile piyano, Jean Gallon ile armoni, Noël Gallon ile kontrpuan, Nadia Boulanger ile kompozisyon çalışır. Beş yıllık öğrenimini başarıyla tamamlayan genç sanatçı, 1930 yılında yurda dönerek Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde öğretmenliğe atanır.

Kökü veya felsefesi Türk halk müziğine dayanan eserler bestelenmesi yönünde kendisinden bekleneni yerine getirmek için her daim çaba sarf eden Erkin; 1942 yılında düzenlenen bir yarışma için de, Anadolu'daki 'köçeklik' geleneği üzerine çalışır. 'Köçekçeler' adlı dans rapsodisi, birinciliğe layık görülür. Bu kez Orkestra 'Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası' adını taşımaktadır ve eser, Dr. Ernst Praetorius idaresinde, Ankara Radyosu Salonu'nda seslendirilerek tüm ülkeye duyurulur.

Ulvi Cemal Erkin 'Köçekçeler'in seslendirilerek kısa sürede benimsenmesinden bir yıl sonra, bu kez ilk senfonisi için kalemini eline alır. '1. Senfoni'; nihayet 10 Şubat 1946 günü tamamlanır ve aynı yılın Nisan ayında, bu kez 'Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası' adını taşımakta olan Orkestra ile seslendirilir. Şef kürsüsü Erkin'e emanettir.

'Senfonik Bölüm', 18 Ağustos 1969 günü, Erkin'lerin İstanbul'daki evinde dünyaya gelir. Kısa süreli ezgileri, halk müziği ezgilerini de, makamsal müzik ögelerini de barındıran eser; bestecinin CSO'ya ve sanatseverlere mirası gibidir. Erkin, 15 Eylül 1972'de ebediyete göç eder. Yazdığı notaları, orkestra sesleriyle hiç duyamayan Erkin'in 'Senfonik Bölüm'ü; bu kez manevi hatırasına, Jean Perisson idaresindeki Orkestra tarafından 8 Ekim 1976 günü ilk kez dinleyiciye sunulur. Program notunda artık; Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yazmaktadır.

ENGLISH

Ulvi Cemal Erkin is born on 14 March 1906 in Istanbul into a family closely interested in music. He loses his father in 1913 and through the piano lessons he begins a year later, music starts taking a significant place in his life. He keeps extending his musical knowledge during his years at the Galatasaray High School. Even though his youth was spent in occupied Istanbul, the Republic gave him the opportunity, and thanks to his increasing musical knowledge, he passed the exam held by the Ministry of National Education to select young people to study music abroad in 1925, and together with Ekrem Zeki Ün and Cezmi Erinç, he went to Paris in the same year. At the Paris Conservatory and École Normale de Musique, he studied piano with Jean Batalla, Isidor Philipp and Camile Decreus, harmony with Jean Gallon, counterpoint with Noël Gallon, and composition with Nadia Boulanger. The young artist, who successfully completed his five-year education, returned home in 1930 and was appointed as a teacher at Ankara Music Teacher's School.

He strives to compose works that are based either structurally or philosophically on Turkish folk music, as is expected of him. He studies the tradition of dancer boys in Anatolia for a competition in 1942 and the Köçekçe, a dance rhapsody, wins first prize. The work is premiered by the Presidential Symphony Orchestra under the baton of Dr. Ernst Praetorius and broadcasted nationwide on Ankara Radio.

A year after the instant success of the Köçekçe, Ulvi Cemal Erkin sits down to write his first symphony. The score is finally complete on 10 February 1946. In April of the same year, the 1st Symphony receives its premiere by the Presidential Philharmony Orchestra. Erkin is on the podium for this performance.

The Symphonic Movement is finalised at Erkin's house in Istanbul on 18 August 1969. Embracing elements from both folk music and modal music in its brief melodies, the work stands as the composer's final legacy granted to music lovers and the PSO. Erkin dies on 15 September 1972 before hearing his work performed by an orchestra. The Symphonic Movement is premiered by the Presidential Symphony Orchestra under the baton of Jean Perisson on 8 October 1976